Siyonist rejimin Kudüs'teki sözde yargı organı, 22 Haziran Pazar günü bir skandala daha imza attı. Yüksek Mahkeme, işgal altındaki Kudüs'ün güneyinde yer alan Selvan beldesindeki Baten el-Heva Mahallesi'nde yaşayan Filistinli Rucubi ailesinin evlerinden çıkarılmasına hükmetti.
Kudüs Valiliği tarafından yapılan açıklamada, ailenin itirazının reddedildiği ve evlerinin Yahudi yerleşimcilerin çıkarlarını savunan "Atiret Kohanim" adlı yerleşimci derneğe tahsis edildiği bildirildi. Karar, üç daireden oluşan ve 16 kişilik ailenin yaşadığı binanın tamamını kapsıyor.
600'den fazla Filistinli tehlikede
Söz konusu mahkeme kararı, işgal rejiminin Selvan'da sürdürdüğü sistematik tehcir politikasının bir parçası. Baten el-Heva Mahallesi'nde yaşayan 87 Filistinli aile (Yaklaşık 600 ila 680 kişi) benzer şekilde evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya. İşgal mahkemeleri, 1881 yılında Yemenli Yahudilere ait olduğu iddia edilen yaklaşık 5 dönümlük araziyi gerekçe göstererek tahliye kararları vermeye devam ediyor.
Yerleşimci derneklerin, tarihi belgeleri manipüle ederek Kudüslü Filistinlilerin evlerini ele geçirme çabaları, uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırı olarak değerlendiriliyor. Ancak buna rağmen, siyonist rejim mahkemeleri bu tür uygulamalara yasal kılıf sağlamaya devam ediyor.
Uluslararası sessizlik ve Kudüslülerin direnişi
Tüm bu adımlar, Kudüs'ü Yahudileştirme politikalarının bir uzantısı olarak görülüyor. Buna rağmen, Kudüs'teki Filistinli aileler, zorla tahliyelere karşı hukuki ve toplumsal düzeyde direnmeye devam ediyor. Rucubi ailesinin durumu ise, Selvan'daki tehlikenin ve işgalin yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor.