Havalimanlarına girişte sıvı kısıtlamaları uygulanırken aynı sıvı neden içeride satılıyor?

Uzmanlar, havalimanlarında güvenlik tahditli alanlarda satılan ürünlerin, baştan sona kontrollü bir süreçten geçirildiğine ve özel güvenlik önlemleriyle (STEB gibi) paketlendiğine dikkat çekerek, yolcuların beraberinde getirdiği sıvılarda risk olduğuna dikkat çekiyor.

Yaşam - 30-05-2025 14:14

Havalimanlarında uygulanan güvenlik prosedürleri hakkında en çok merak edilen soruları yanıtlayan TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, havalimanı güvenliğinin birçok farklı yöntemin bir araya gelmesiyle oluşan çok katmanlı bir savunma sistemine dayandığını ve her katmanın bir diğerinin eksiklerini tamamladığını belirtti.

Şahan, “Havalimanında gördüğünüz her güvenlik kuralının arkasında yolcuların ve personelin can güvenliğini sağlamak gibi temel bir amaç yatar. Basit ya da gereksiz gibi görünen bazı uygulamaların arkasında, aslında ciddi tehdit unsurları yer alıyor. Özellikle yoğun seyahat dönemlerinde birçok soru alıyoruz. Bunların başında sıvı sınırlaması ve hiçbir neden olmaksızın yolcunun aramaya tabii tutulması geliyor.” dedi.

Havalimanlarındaki sıvı kısıtlamalarının amacı

Havalimanlarındaki güvenlik uygulamalarının, özellikle sıvı, aerosol ve jel (LAG) ürünleri konusundaki kısıtlamaların, yolcular arasında sıkça merak edilen bir konu olduğuna işaret eden Şahan, bu duruma ilişin şöyle bir açıklama getirdi:

"Bir yandan güvenlik kontrol noktalarında su, kolonya veya spreylerin belli miktarların üzerinde kabine alınmasına izin verilmezken, diğer yandan güvenlik tahditli alanlarda (GTA), yani kontrol noktalarından geçtikten sonra bu ürünlerin serbestçe satılması bir çelişki gibi görünebilir. Ancak bu durum, havacılık güvenliği mevzuatının temel prensipleri ve uygulama detayları ışığında oldukça anlaşılır hale gelmektedir.

Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı, yolcuların kabinde taşıyacakları sıvı, aerosol ve jel maddelerine yönelik kısıtlamaları belirler. Bu kısıtlamalar, genel olarak 100 ml hacimli kaplarda taşınma zorunluluğu ve bu kapların 1 litrelik şeffaf, kapanabilir bir poşet içinde bulunması gibi kuralları içerir. Bu düzenlemelerin temel amacı, sıvı patlayıcıların veya diğer tehlikeli sıvıların uçağa sokulmasını engellemektir. Önemli olan nokta, bu yasakların genellikle güvenlik kontrol noktalarından geçiş sırasında yolcuların 'beraberindeki' ürünler için geçerli olmasıdır. Peki, güvenlik kontrolünden başarıyla geçtikten sonra neden havalimanının Duty Free mağazaları veya diğer ticari işletmelerinde bu tür ürünler satılabiliyor?

Duty Free mağazalardan satın alınan sıvı ürünler için belirlenmiş özel istisnalar bulunmaktadır. Bu ürünlerin, gümrüksüz mağazalarda satılması; kontrollü tedarik zinciri, güvenlik mühürlü poşetler, belge-fatura zorunluluğu ve transfer güvenliği gibi bir dizi sıkı güvenlik protokolüne dayanır. Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programının belirlediği yasaklar, yolcuların dışarıdan getirdiği ve güvenlik kontrolünden geçmemiş, potansiyel risk taşıyan maddeleri hedef alır. Güvenlik tahditli alanlarda satılan ürünler ise, baştan sona kontrollü bir süreçten geçirilmekte ve özel güvenlik önlemleriyle (STEB gibi) paketlenmektedir. Dolayısıyla, Güvenlik Tahditli Alanlardaki bu satışlar, mevzuata tamamen uygun ve uluslararası standartlarla uyumlu bir uygulamadır."

Alarm verecek hiçbir neden yokken aramaya tabii tutulmak

Güvenlik uygulamalarının bir parçası olarak, güvenlik personelinin de öngöremeyeceği bir sistemle hiçbir alarm vermeyen yolcu bile rastgele olarak ek taramalara tabi tutulabileceğini belirten Şahan, "Bu, sistemin sürekli olarak öngörülemeyen tehditlere karşı hazır olmasını sağlar. Havalimanında her günün güvenlik derecesi farklı olabilir. Özellikle yoğun dönemlerde güvenlik derecesi arttırılabilir ve her 8 yolcudan biri random olarak uyarı verebilir." dedi.

Şüpheli durumlarda laptopun X-ray'de ayrı geçirilmesinin amacı

Elektronik cihazların; pil, kablo, çip ve çeşitli bileşenler içeren yoğun ve karmaşık yapılar barındırdığını ifade eden Şahan, "Bu yapılar, X-ray tarayıcılarında net görüntü alınmasını zorlaştırabilir. Özellikle bir dizüstü bilgisayarın içerisine gizlenmiş tehlikeli veya yasadışı maddeler, bu karmaşık yapının içinde “elektronik karmaşa” adı verilen görüntü kirliliği nedeniyle fark edilemeyebilir. Bu nedenle, elektronik eşyaların X-ray cihazında güvenli ve doğru şekilde analiz edilebilmesi için valizlerden ve muhafazalarından çıkarılarak ayrı olarak taramadan geçirilmesi zorunludur." diye belirtti.

Şahan, "Ayrıca, şüpheli durumlarda güvenlik görevlileri, cihazın gerçekten çalışır durumda bir laptop olduğunu teyit etmek amacıyla yolcudan laptopu açarak çalıştırmasını isteyebilir. Bu yöntem, cihazın içerisine gizlenmiş olabilecek farklı düzeneklerin tespit edilmesini sağlar ve güvenlik risklerini en aza indirir." ifadelerini ekledi.

Kesici kısmı 6 santimetre uzunluğunda kesici aletlerin yasak olması

Uluslararası havacılık otoriteleri ve güvenlik uzmanları, yıllar süren araştırmalar ve risk analizleri sonucunda kesici aletlerde 6 santimetre sınırını belirlediğini aktaran Şahan, "Bu bir rastgele sayı değildir; aksine, olası bir tehdidin büyüklüğünü ve yaratabileceği riski minimize etmek için tasarlanmış bilimsel ve pratik bir sınırdır. 6 santimetreden daha uzun bir bıçak veya kesici alet, kabin gibi kapalı ve kısıtlı bir alanda, bir güvenlik ihlali durumunda daha ciddi yaralanmalara yol açma potansiyeli taşır." açıklamasında bulundu.

Güvenlik personelinin sıra tartışmalarına müdahale etmemesi

Havalimanında uçağa yetişme telaşı içinde, güvenlik sırasının uzadığını görmenin ve birilerinin acelesi olduğunu bahane ederek öne geçtiğine şahit olmanın sinir bozucu olabileceğini söyleyen Şahan, "Güvenlik personeli neden müdahale etmiyor?' diye şikâyet etmekte haklı olabilirsiniz. Özellikle uçağını istemsiz sebeplerle kaçırma riski taşıyan yolcular için bu durum daha da stresli bir hal alabilir. Ancak havalimanı güvenlik personelinin öncelikleri, bu tür "sıra kavgalarından" çok daha hassas ve hayati konulara odaklanmıştır." ifadelerini kullandı.

Şahan, "Güvenlik görevlileri, X-ray cihazının ekranına, kapı dedektöründen geçen yolcuların hareketlerine ve elle yapılan aramalara maksimum düzeyde odaklanmak zorundadır. Sıradaki anlaşmazlıklara veya yolcular arasındaki öncelik tartışmalarına müdahale etmek, onların esas görevlerinden dikkatini dağıtır ve bu da potansiyel bir güvenlik açığı yaratabilir. Güvenlik, saniyelik bir dalgınlığı bile affetmeyecek kadar hassas bir iştir." diye konuştu.

“Prosedürlerin amacı hepimizin güvenliğini garanti altına almak”

Havalimanındaki her güvenlik prosedürünün herkesin güvende olması için tasarlandığını belirten TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, “Havalimanı güvenliği, tek bir büyük taramadan ibaret değildir. Aksine, birbiri üzerine eklenen çok katmanlı bir savunma sistemidir. Terminal girişindeki ilk X-ray taraması temel bir ön kontrol iken, hava tarafı güvenlik noktasındaki detaylı kontrol ve çalıştırma talebi, riskin tamamen ortadan kaldırılmasını hedefler. Bu ek kontroller, potansiyel tehditleri yakalama olasılığını artırır ve kötü niyetli kişilerin güvenlik sistemini aşma girişimlerini çok daha zor hale getirir. Tüm bu prosedürlerin amacı hepimizin güvenliğini garanti altına almak ve uçuşlarımızın kesintisiz devamlılığını sağlamaktır.” açıklamasında bulundu.

Günün Diğer Haberleri