Böylece, 7 Ekim 2023’te başlayan savaş ve 2 Mart 2025’te tüm geçiş noktalarının kapatılmasıyla tetiklenen açlık ölümlerinin toplam sayısı 147’ye yükseldi. Hayatını kaybedenlerin 88’i çocuk. Gazze'de yaşananlar, modern çağda eşi görülmemiş bir insani krizi işaret ediyor.
DSÖ, Gazze’deki yetersiz beslenme oranlarının "endişe verici seviyelere" ulaştığını ve açlıkla mücadelede yaşanan gecikmelerin "çok sayıda hayatın kaybına yol açtığını" açıkladı.
UNICEF, Gazze’deki tüm sivil nüfusun aç olduğunu, ancak en çok çocukların etkilendiğini vurgulayarak, "okula gitmeleri gereken çocuklar, karınlarını doyurabilmek için hayatlarını riske atıyor" dedi.
OCHA Koordinatörü Tom Fletcher, Gazze'deki her üç kişiden birinin günlerdir hiçbir şey yemediğine dikkat çekerek, derhal kalıcı bir ateşkes ve yardım erişimi çağrısı yaptı.
UNRWA, mart ve haziran ayları arasında 5 yaş altı çocuklarda yetersiz beslenme oranlarının iki katına çıktığını duyurdu.
Sadece bombalar değil, açlık da Gazze’de can alıyor. Siyonist rejimin uyguladığı tam abluka, temel gıda ve tıbbi yardımın girişini engelliyor. Bu durum, yalnızca savaşın değil, sistematik bir yokluğun da Filistin halkı üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını ortaya koyuyor.
7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 59 bin 821’e ulaşırken, 144 bin 851 kişi yaralandı. Binlerce kişi ise hâlâ enkaz altında ve sağlık ekipleri birçok bölgeye ulaşamıyor.
Gazze'deki sessizlik, yalnızca bombaların değil, açlıkla gelen sessiz ölümlerin de büyüklüğünü yansıtıyor. Dünya ise bu felaketi seyretmekle yetiniyor.